Welcome, visitor! [ Register | LoginRSS Feed

EVLİ KOMŞUMU HERGÜN SİKİYORDUM

| Genel | 4 Aralık 2020

Ben Sevda, azgınlığı sonuna kadar yaşayıp boşalmaya hazır mısın?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39

Selam  aleminin sikişken insanları. Buradaki hikayeleri okumaya başlayalı yaklaşık iki ay oldu. Yazılanlarla benim hayatımda yaşadıklarım arasında büyük bir benzerlik gördüğüm için ben de bir anımı sizinle paylaşmaya karar verdim. Henüz evimize yeni taşınmıştık, etrafı keşfetmeye çalışıyor, gözümle komşuları kontrol ediyordum. Birgün gözüme bir hatun ilişti ve “Hoş geldiniz, ben Cennet!” diyerek kendisini tanıtmaya başladı. Cennet konuşurken gözümü ondan alamıyordum. Öyle ahım şahım güzel bir hatun değildi, ama içim akmıştı, tabir yerindeyse içimin yağı erimişti. Hafiften esmer, küçük dudaklar ve taş gibi bir vücudu vardı, az kullanılmışından. İçimden (Bu hatunda çok iş var!) dedim ve rüyalarımı süslemeye başladı hatun.

Aradan birkaç hafta geçti. Bu esnada hatunla her karşılaşmamızda sikecek gibi bakıyordum hatuna. Derken bu bakışmalar onun da dikkatini çekmeye başladı ve artık her seferinde isterik isterik bakışıp duruyorduk karşılaşınca. Kendi kendime (Tamam oğlum Haluk, bu hatun senin altında iki büklüm olacak, az kaldı, sabret!) dedim. Derken, hatunla karşılaştığımızın birinde yanına yaklaştım, elimi yüzüne yaklaştırdım ve yanağını hafiften sıktım, elimi dudağına doğru indirdim ve gözleri kaymaya başladı. Hemen elimi çekip dudağının üstüne bir buse kondurdum. Hemen gözünü açtı ve derin bir iç çekti ve hemen kaçıp uzaklaştı yanımdan. Ben durumun büyüsü ile olduğum yerden kıpırdayamamıştım, donup kalmıştım. Tanrım bir rüya mıydı bu, işler gayet yolunda, tam istediğim gibi ilerliyordu, sanırım mutlu sona doğru ulaşmak üzereydim.

Cennet bir keresinde bana, “Yarın evde kimse olmayacak, seninle kahvaltı yapmak istiyorum!” diyerek beni kahvaltıya davet etti. İçimden, yarın bu iş tamam dedim. Sevincimden eteklerim zil çalıyordu adeta. Bir türlü gün geçmek bilmiyordu, sanki bir yıl sonra gidecektim hatunun yanına. Uyku tutmuyordu, hemen elimi Halukçuğa attım, yarını düşünerek iki posta patlattım ve rüyalara daldım. Evet, sabah olmuştu. Bizim kuşun kocası işe gitmişti, bizimkilerde zaten genellikle köyde kalırlar, yani anlayacağınız doğru Cennete uçtum. Kapıyı açtığında gözlerim kamaştı, tül bir gecelikle içinde siyah bir sütyen, alt kısmında ise avuç içi kadar bir tanga amcığını zor kapatıyordu. Az sonra onlar benim olacaktı. Hemen içeriye daldım ve yapıştım Cennetin dudaklarına, kemirmeye başladım. Öpüşme faslından sonra kahvaltı masası tam enerji deposu, bizim zilli kendini adam akıllı siktirmek için böyle bir hazırlık yapmış. Şükür ki bizim bunlara ihtiyacımız yok, ama yine de iyi geldi…

Kahvaltı biter bitmez Cennet hemen geldi kucağıma oturdu. Yavrum ateş, vücut desen kadife gibiydi. Hemen göğüslerini sıkmaya başladım, taş gibiydi. Oradan aşağı doğru kaydırdım elimi ve manzara süperdi, amcık kaymak gibiydi. Elim amını keşfederken, dudaklarım da taş gibi göğüslerini kemirmekle meşguldü. Bu arada hatun ateşinden bizim yarrağı da şahlandırmıştı. Yarım saat sevişmenin ardından doğru yatağına götürdü beni ve kendini anadan üryan yatağa bırakıverdi. Hemen uzandım bal kutusunun üstüne ve dilimle amcığını fırçalmaya başladım. Ben siyah incisini yaladıkça, bizim yavrukuş kafamı bastırıyordu, sanki kafamı sokacaktı amına. Derken bu öyle bir orgazm oldu ki, adeta işiyordu. Aman Tanrım, ne güzel bir manzara. Hatun kendisinden geçiyordu ve tamamen kendisini salıverdi. Hemen üzerine doğru uzandım ve yarrağımı verdim amcığına, yüklenmeye başaldım. Sanki bir fırına sokuyordum yarrağımı, ateş gibi yakıyordu. Derken dibini buldum. Hatun yatağı parçalıyordu zevkten…

Birden beni sırtüstü çevirdi ve üstüme çıktı. Bir Jokey edasıyla gidip gelmeye başladı. Ben de bu arada götünün yanaklarını okşuyor, ara sıra da siyah incisini yokluyordum. Henüz giden gelen olmamıştı, durum onu gösteriyordu. Hatun üstümde zıplarken bir kez daha boşaldı ve derken ben de patladım içine. Uzandık birlikte yatağa, ama benim elim hala siyah incisini yokluyordu. Hatun baygın baygın bakıyordu gözlerimin içine, eliyle de yarrağımı okşuyordu. Gözlerinin içi gülüyordu bebeğimin, niyetimi anlamış olacak ki, “Arkadan ilk defa sana vereceğim!” diyerek sıkıyordu yarrağımı. Biraz oynaştan sonra 69 pozisyonunda devam ettik. Hatun ağzına alırken sanki zorlanıyordu, küçücük dudakları var zillinin…

Götünün deliğini epey bir yumşattıktan sonra hatunu domalttım ve yarrağımı hedefe kitledim. Yarrağımın kafası değdiğinde Büzük açılıp kapanmaya başladı, bebeğim götünü bana vermek için sabırsızlanıyordu. Ben de hafiften yüklenmeye başladım, ama nafile. O götü bu yarrak zorlar, ama girmesi lazım. Biraz daha yüklenince kafası kayıverdi. Olay tamamdır, kafası girmişse gerisi olur dedim ve yavaş yavaş yüklenmeye başladım. Ama hatun canının acısından kıvranıyordu altımda. Hemen ensesinden yalamaya başladım ve gevşemeye başladı. Yarrağım götünde kaybolurken, taşaklarım da vıcık vıcık olmuş amcığına değiyordu artık. Olay tamamdı yani. Biraz bekledik ve harekete devam ettim. Derken acı gitmiş yerini zevk almıştı. Bizim hatun kendini bana doğru itiyordu. Yarım saate yakın Cennetin amını elleyerek götünü siktim. Cennet yeniden orgazm olduğunda ben de birden patladım götüne ve uzanıverdim üstüne. Yarrağım götünün içinde yavaş yavaş küçülürken ikimiz de zevkten uçuyorduk. Cennetle Cennette gibiydik adeta…

Dinlendikten sonra 2 posta daha amdan götten sikiştik ve günü tamam ettik, öğlen olmuştu. Bizim hatunun kocası pek sikemiyormuş, 2 haftada bir denk getirebiliyormuş, o da Cennet gibi azgın hatuna yeter mi hiç? Cennetle sikişmelerimiz, biz başka bir şehire taşınana kadar, hergün devam etti

Ben Gizem, boğalar gibi azdıra azdıra boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 0044 560 18 39

908 total views, 4 today

  

Leave a Reply

You must be logged in to post a comment.